31 May 2008

iklimbilimci

çok hastayım. sınıfımda kabakulak salgını var. ayrıca dört-beş öğrenci de boğaz enfeksiyonundan raporlu. onlardan bir şey kapmış olmalıyım.

bu gün bir öğrencim yazılıdan yüz üzerinden 95 aldı. çok üzüldü. bir öğretmen arkadaşımın oğlu olan bu çocuğu çok seviyorum. özellikle, '' ben böyle hep 95 alırsam, nasıl iklimbilimcisi olacağım! niye hiç yüz alamıyorum?'' derken ona hasta oldum.
aslında o ağlarken filmini çektim, belki ilerde yayınlarım. fakat ilk defa böyle bir durumla karşılaştığım için ne yapacağımı bilemedim; ağlasam mı, gülsem mi?
ayrıca 'benim yalnız ve güzel ülkem'' dedi n. b. ceylan. ne hoş...

(daha önce yazıdğım son cümleyi beNHayattayken silmemi buyurdu. gerekçesinde de;
hüseyin çelik'i karıştırmamam gerektiği, dikkatli olmakta yarar olduğu, atılırsam bana kimin bakacağı gibi ifadeler vardı.)

20 May 2008

antrakt!

uzun zamandır yazamıyorum; çok yoğunum ve keyifsizim... şimdi de, gecenin bu saatinde uyuyamadığım için buradayım.
geçen hafta müftettişler geldi. sorunsuz geçti, diyebilirim.
bu arada, evi temizledim. camları silerken de karşı apartmandaki komşu 'maşallah, maşallah!' diyerek bana laf attı. ben de ''eh, tatilden tatile...'' diyerek karşılık verdim.

film de izledim; ('karanlık şehir' ve 'bisiklet hırsızları') ve çok etkilendim. canon o'brayn'ın programlarını kaçırmadım.
bu sabah da sevdiğim bir cafede çay ve börek yedim. ardından faturaları yatırdım.

tatil zamanları içimde bir boşlukla dolanır dururum. bütün problemler kafama üşüşür. şimdi biraz bunlarla uğraştığım için içimde hep bir burukluk ve yalnızlık hissi var.

her neyse, ben okul günlerimden bahsedeyim:
bayramdan önce, öğrencilerimle laboratuarda mikroskobik canlıları inceledik. fakat onları görmek çok zordu. çünkü çok hızlı hateket ediyorlardı. fakat ben bir tane gördüm. şeklini tahtaya çizdim.
'mikroskopta incelerken çizdiğim şekle benzeyen canlıyı görmeye çalışın' diye onları yönlendirdim. çizdiğim de, terliksi bir mikroskobik canlıydı.
buna rağmen görmekte çok zorlandılar. lâkin, özel alt sınıftan bizim sınıfa yeni katılan öğrencim uğurcan, çok heyecenlıydı. mikroskopla kısa bir incelemenin ardından, heyecanla ayağa kalktı: "öğretmenim mikroskobik canlıları gördüm, hepsi gülüyorlardı." dedi.
yarın, bayram tatilinin son günü. sanayiye gidip brody'yi tamir ettirmem lazım.
belki film seyretmeye de zamanım kalır. benhayattayken de akşam üzeri gelirse, dışarda yemek yeriz.

işte böyle...