28 Nis 2009

aşk...

Balzac:"Aşk yaşaminda kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar"

Feuerbach:"Varlık sezginin, duyunun ve aşkın bir sırrıdır. Bu kişi, bu şey yani bireysel, yalnız duyumda, yalnız aşkta, mutlak bir değere sahiptir. Sonlu ve sonsuz orada bulunur. Aşkın sonsuz derinliği ve aşkin gerçeği, bununla yalnız bununla kaimdir" "... En derin ve en yüce gerçekler duyumlarda saklıdır. Böylece genel olarak başımız dışında bulunan bir nesne varoluşun gerçek ve ontolojik belgesi aşktır, varoluşun aşktan ve duyumdan başka belgesi yoktur."

Albert Hubbart:"Aşk yaşamdır deriz, ancak umutsuz inançsız aşk ölümden beterdir."

François La Rocheffoucauld:"Tüm duygularımız ve tutkularımız rastlantı ve çıkarın eseridir ve bizim erdem, aşk, karşılııık beklemezlik dediğimiz şeyler de hoşgörülerden başka bir şey değildir. Adalet aşkı nedir? Adaletsizlik ısdırabından korkmaktır. Aşk sahip olduklarımızın bizden alnması korkusudur. Ask duyuların bir hummasıdır."

netlik ayarı: ''aşk, toplumsal sorunlardan kaynaklanan kişilik problerimizin sonucu olarak ortaya çıkan hayallerimiz veya egolarımızdır.''

10 Nis 2009

küçüklerin aşkı!

bugün rehber öğretmen, bir öğrencimi şikayet etmek üzere fen ve teknoloji dersinde sınıfa geldi. kulağıma, 'sizin berkan diğer sınıfta, 'sinem' diye birine sürekli aşk mektupları yazıyor ve kızla konuşan herkesle dövüşüyor!' diye fısıldadı.

kime kızacağımı bilemeyen ben, aşk hayatını bir türlü düzene koyamayan berkan'a, 'bıktım senin aşk hayatından!' diye kızgınlıkla bağırınca uğur da, (ki sınıfımızın sakinlerinden biridir kendisi) hemen, 'öğretmenim çok ayıp! böyle söylenir mi?' diye karşılık verdi.

berkan'sa şaşkındı ve ağlamaklıydı.

sonuç olarak, bu kez berkan'la tek kelime konuşmadım ve onu rehber öğretmene havale ettim ama kendisine gözlerimle her şeyi anlattım diyebilirim.