15 Oca 2009

dün bir film izledim, alt yazılı olmadığı için de ingilizce izlemek zorunda kaldım. yarı yarıya anladım sayılır; Changing Lanes ...
bazen kurulan cümleleri anlamak için defalarca filmi geri aldım. film bittiğinde gece biri bulmuştu. işe gitmek için de 5 saatim kalmıştı. ama ben mesut ve bahtiyardım zira ingilizceyi yarı yarıya çözmüştüm(!)

iş hayatına ve ırkçılık konusuna değindiğini düşündüğüm bu filmi sevdim...

bu gün ise kendimi yorgun hissediyorum. bir de not işleri, sınavlar, öğrenciler eklenince günü zor bitirdim.
matematik sınavını son saat yaptım ve öğrencim cem yetiştiremeyeceğim diye zilin çalmasına 15 dakika kala ağlamaya başladı. bir soruya takılmıştı, çok uğraşmasına rağmen çözemiyordu. arada bir de 'servisi kaçıracam, ne yapacam?' diye söyleniyordu. ben ise onu yatıştırmaya çalışıyordum, 'servisi kaçırırsan ben de seni götürebilirim, sen rahat ol, bak baban da burda...'

yanına gittim ve takıldığı soruya baktım. çok kolaydı. cem rahatlıkla bu soruyu çözebilecek bir çocuktu. sınav ortamı tamamen dağılmıştı, diğer çocukların konsantreleri dağılmaya başladı, onu seyrediyorlardı ve ben de ağlamak üzereydim. bir çok ipucu vermeme rağmen olmuyordu. en sonunda soruyu şekille açıkladım.
son dakikada kafasına dank etti. fakat bir türlü susmuyordu. hem çözüyordu hem de, 'soruyu kendim çözemedim, bana yüz vermeyin, istemiyoruuum!' diye sesli sesli ağlıyordu.

sınavı son saate koyduğum, sessiz bir ortam oluşturamadığım, bu çocuğa ayırdığım zamanı diğer çocuklara da ayırmam gerektiği, soruyu yapamamasının sebebini kendimde aradığım için kendimi çok kötü hissettim...
ders çıkışı inşaatta çalışmış gibi felaket yorgun ve bezgin hissettim...

hiç not veresim yok. kim hangi notu hak ediyor? onu tutturmak mümkün değil. nedir bu not sistemi allah aşkına. saçmalık, herkese yüz vermem gerekir ama veremem. bu sefer hiç emek harcamayan çocuklara iyilik değil kötülük yapmış olurum...

off, herkes için başarı, bir istisna meselesi gibi geliyor ve bu durum beni bıktırıyor...

0 yorum var: