29 Eki 2006

stendhaL

erhan yeni bir dergi keşfetti.
fakat derginin, ağlak, rol kesen bir dili var ki bundan hoşlanmadım.
ilerleyen sayfalarda stendhal'ın hayat hikayesi ile ilgili bir yazı vardı; okurken hayretler içinde kaldım.
stendhal;
-küçük yaşta annesini kaybetmiş.
-gündelik hayatta sürekli yalan söylermiş. yani, gerekmeyen durumlarda bile otomatik yalan makinasını çalıştırırmış.
-sürekli takma isim kullanırmış.
-sürekli kendiyle uğraşırmış: yüksek bir sanat eseri karşısında hissettiği aşırı duyarlılık ve kendinden geçme hâli psikolojide 'stendal sendromu' denilen bozukluğa adını vermiş.
-benci imiş. (bencillikle karıştırmayın.)
-asıl adı;henri beyle'miş.
-çok sevdiği italya için yazdığı sanat tarihi kitabının dörte üçünü başka kitaplardan aşırmışmış.
-'haydn'ın hayatı' kitabının yüzde yüzünü aşırma yollarla yazmış.
-yüzü yuvarlak ve kiloluymuş.
niçin bunlar beni ilgilendirdi? beni şaşırtan stendhal değil tabiî ki.
yakinen tanıdığım birine benzerliğidir beni şaşırtan.
ne dersiniz erhaNBey'in sevgili dostları?

0 yorum var: