28 Mar 2009

ööfff

iş bankası kredi kartı reklamını seyredince canım öyle bir sıkıldı ki...

reklam, genel psikolojiyi bu kadar başarılı nasıl yakalayabiliyor, şaşırıp kalıyorum:
kanepemde sızıp kalmalar, uzun süredir kitabımın aynı sayfasında kalmam veya öğrencilerim gibi elime alınca uykumun hemencecik gelmesi, okula aynı yoldan gitmem, her zaman ilk tenefüste çay için aşağı inmem, eve dönüş, yemek yedikten sonra uzun süren bi boşluk hissiyle başbaşa kalışım, bu histen kurtulmak için salakça arayışlarda bulunuşum gibi...
a ve b noktaları arasında sıkıştığımı yüzüme vuran reklamdaki gibi başka bir yere uçma olanağım olsa herhalde yerimde hiç durmam.

yapabileceğim tek şey, fotoğraf makinemi alıp, baharın ilk çiçeklerini çekmek olabilir.

geçen hafta müfettişler geldi. her zamanki muhabbeti yapmıycam ama salak birinin egolarını tatmin etmek için kullandığı aptalca teftiş yöntemlerinden nefret ediyorum. (bundan, teftişimin kötü geçtiği gibi bir anlam çıkarılmasın fakat...)

sınıfta;
hayvanları sınıfllandırma yöntemlerini konuşurken berkan durup dururken, "öğretmenim, şu evrim olayına katılıyorum ben." dedi. "nerden çıktı şimdi bu?" diye sorunca da beni hiç umursamayarak; "öğretmenim, anne karnındaki bebek nasıl böyle değişebilir? o bu kadar değiştiğine göre, evrim de gerçektir!" dedi.

hamdi yüzbaşı gibi bakan öğrencim arif, her zaman söz almadan konuştuğu için, yüksek ve sert bir sesle onu uyardığımda; " hiç bağırmayın, kapsama alanı dışındayım." dedi.

1 yorum var:

ege dedi ki...

GEL SEN ŞU ARABAYI AL BAK OZAMAN RAHATLAYACAKSIN BÜYÜK SÖZÜ DİNLE