5 May 2006

okulumu seviyorum ben

birleştirilmiş sınıflı okullar yavaş yavaş kapatılıyor. benim okulumun da kapatılma ihtimali var. buna çok üzülüyorum. çünkü sonunda bu okula alıştım. alışmaktan öte seviyorum.
her zaman bardağın boş kısmına bakan ben; birleştirilmiş sınıflı okulların, sosyal ilişkiler bakımından yararlı olduklarına inanıyorum.
benim sınıfımda küçüklü büyüklü 21 öğrenci var. birbirlerine ağaey, abla' diye hitap ediyorlar. küçük bir toplum örneğini sergiliyorlar. rekabet duygusu fazla yok. küçükler dayanışma içinde, birbirlerini koruyorlar. büyüklerle akranları gibi ilişkiler geliştiriyorlar. bunun yanında saygı da duyuyorlar. büyükler de küçüklere yardım ediyor, kendilerini sevdirmek için yarışa giriyorlar.
çok gürültü olmuyor. birbirlerini denetliyorlar.
fakat birleştirilmiş sınıflı okulların, yoğun olan müfredatı yetiştirememe gibi olumsuz bir tarafı da var. sınavlarda diğer okullarla eşit şansa sahip değiller.
geçen gün birleştirilmiş sınıflı okul öğretmenlerini toplantıya çağırdılar. çağırma sebebleri de, 2006-2007 öğretim yılında okutulacak olan kitap seçimlerinin nasıl yapılacağını anlatmaktı.
ben de toplantıya gittim. tanımadığım üç adam kitap seçimi ile ilgili bilgiler verdi. bu sırada ortada oturan adamın telefonu çaldı. yanda oturan adamlar bizlere bir şeyler anlatırken, adam telefonla bi şeylerin tarifini veriyordu. zaten kızgın, dalgın, yorgun olan ben adama ters ters bakmaya başladım. çünkü; diğer adamların dediğini duymuyordum.içten içe o'na kızarken, iyice dalmışım.
karşımdan gelen bürokratik bir ses beni kendime getirdi:
-serpin b.s.i. okulu öğretmeni kim? bu ses gıcık olduğum kişinin sesi ve milli eğitim müdür yard. idi. ben hem telaşla, hem de kızdığımı belli etmek gibi bir dertle:
- benim! dedim. adam önündeki kağıda bakarak:
- serpin b. s. okulu kapanacak,dedi. ben sanki yüzüme bir tokat yemiş gibi O'na baktım.telefon olayını anında unuttum.refleks sonucu ortaya çıkan her zamanki sorumu O'na da yönelttim:
_niye?
Mdr. yrd:
- çünkü; birinci, ikinci, üçüncü sınıf öğrencilerinizin toplam sayısı 10 sayısını bulmuyor, dedi.
ben artık düşünmekten vazgeçtim. ortada kalmış bir hisle:
-10 yaparım ben, dedim. toplantıdakiler gülünce kırdığım potu anladım.
adam gözlüklerinin üstünden bakarak, gerçek olmayan sayıları vermememiz gerektiğini söyledi ve küçük bir nutuk attı.
okulum kapanırsa, beni nereye verecekleri belli değil. bu da korkutuyor tabi. ertesi gün bir üst yazı ile okulumun sayısını iki arttırıp, mdr. yard.na verdim.atmasyon bir sayı olduğunu bilmesine rağmen; bir şey söylemedi.sadece sırıttı... sanırım okulun kapanmasını kendileri de istemiyor.
küçücük çocukları annelerinden babalarından ayırmak ve soğuk yurt odalarına tıkmak bence aptallıktan başka bir şey değil.
öğretmenin artada kalması da adil değil.

0 yorum var: