10 Ara 2007

tarihi, toplumsal tarih ve popüler tarih dergileri sayesinde sevdim, diyebilirim. okulda öğretilmek istenen tarihten hiç bir şey anlamazdım. savaş tarihlerini hala karıştırırım. bu konuda kendime güvenemem.

özellikle, selçuklular, osmanlılar dönemindeki savaşlar ve sebepleri, savaşların önemi, sonuçları, tarihteki ilk antlaşmalar, ilk devletler öyle anlatılırdı ki, kuru, hikayesi olmayan, anlamsız bilgiler gibi gelirdi. şimdi ise tam tersini düşünüyorum. fakat ilgim artsa da bilgilerim bazen çok güvensiz olabiliyor.

bugün, sosyal bilgiler dersinde 1. dünya savaşı'nın sonları ile kurtuluş savaşı'nın başlangıcını anlatıyordum. 'çanakkale zaferi'nden sonra şu oldu, bu oldu' derken 'm. k. atatürk 9. ordu müfettişi olarak 19 mayıs 1919'da samsun'a çıktı.' dedim. sınıftan aysu diye bir öğrencim 'hayır öğretmenim, 5. ordu müfettişi olarak samsın'a çıktı.' dedi. o an benim için dünya durdu. ''aha! yakalandım, '' diye kalbim küt küt attı. kısık bir sesle 'öyle mi?' dedim. halbuki derse başlamadan önce ne kadar çalışmıştım. aysu da beni uyarırken o kadar kendine güvenliydi ki, azıcık olan güvenimi yerle bir belirtti. ders sonuna kadar atatürk'ün müfettişliği ile ilgili bir cümle kurmamaya dikkat ederek konuyu bitirdim. dersin sonunda gizlice kitaba baktım; 9. ordu müfettişi, yazıyordu.

0 yorum var: